Ara
Close this search box.

CHP Amerika Ziyareti Ve MHP

Yalvar, yakar Kılıçdaroğlu’nu nihayet getirebildik Amerika’ya.
Bizim bütün ısrarımiız Kılıçdaroğlu ve ekibinin Laik Cumhuriyetin temsilcileri olarak kendilerini tanıtmaları, izleyecekleri politika hakkında bilgi alış verişinde bulunmaları ve Turkiye’ye ihale edilmeye çalışılan “İlimli İslam” zirvesinin yerine CHP iktidar olursa müttefik olarak ileride ne gibi çalışmaları beraber yapabileceklerini Washington’a anlatmaları şeklindeydi.

Bunu takiben halktan kopuk, tabandan izole bir görüntü veren CHP’nin Türk’lerin en yoğun yaşadığı New York, New Jersey’e gelerek halkla bütünleşmeleri, dünya ticaretinin merkezinde başka temaslar yapmaları da en doğal beklentimizdi.

CHP ne yaptı?
Washington’da “olmasa da olurdu” türünden sözde bazı temaslar yaptılar sonra Kemal Bey gitti Cemaat’le buluşup kahvaltı yaptı.
Bu işin sözde kılavuzu Faruk Loğoğlu’nun Davutoğlu’ndan farkı ne o zaman?
Geçen gelen heyetteki sözde CHP vekili Faik Tunay da gelir gelmez Cemaat ile buluşup namaza gitmelerini anlatmıştı ayağının tozuyla. İQ’su ayakkabı numaramdan düşük olanlar listemin iddialı olarak başlarında yer alan bu zat’i muhteremin vıcık, vıcık menfaat ve cahillik kokan konuşmalarını dinlerken bu ve benzer zihniyetlerin CHP içinde nasıl yer alabildiğini düşünmüş ve üzülmüştüm.

Bu mudur vizyon?

Bu mudur Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi?

Bu müdür çocuklarımıza öğretmeye çalıştığımız 6 ok?

Bu arada CHP’nin burada biraz olsun göz önüne çıkan bir kıpırdanması olduysa bunu CHP’nin genç ve dinamik Amerika temsilcisi Yurter Özcan ve ekibine borçludur. Ben bunları düşünürken son dakika gelişmeleri olarak Devlet Bey’in CHP hakkında “fırsat bu fırsat” Kılıçdaroğlu icazet almaya gitti şeklindeki eleştirileri gelmeye başladı.

MHP olarak biz böyle bir şeyin içinde olmayız dedi.

Yapma be hoca.

Bu kadar basit değil.

Siz iktidar olmak istiyorsanız dünyada belli güç ve dengeleri yok sayamazsınız.

Önyargıyla hareket ederek bir Amerika’yı, bir Rusya’yı, bir İngiltere’yi Muz Cumhuriyeti gibi göremezsiniz, görmemelisiniz.

Sizin de gelip kendinizi anlatmanız, kendi beklentilerinizi, bölgeyle ilgili düşüncelerinizi ifade etmeniz, yurt dışında yaşayan vatandaş ve soydaşlarla kavuşmanız, bütünleşmeniz lazım.

Bırakın yurt dişini, yurt içinde bile içler acısı bir durumdayız.
Şehitlere kelle denilen, teröristlerin baş tacı yapıldığı, etnik gurupların ırkçı ve bölücü faaliyetlerine fütursuzca devam ettiği, vatanseverlerin hapis yattığı bir ülkede tavan yapması gereken MHP nerede?

Nerede Ülkücü Gençlik? Nerede Kadın kolları?

Eskiden Ocak’ın kapısından bakmaya korkan türkücü şimdi olmuş sözde ülkücü.
Halka hatta MHP seçmenine sorsak kabine oluşturmak için parti içinden 10 tane isim sayabilir mi? Ekonomiyi, eğitimi, adaleti, güvenliği nasıl sağlayacağını anlatan kişi ve projeler nerede?
Nerede bu heyecanla insanları, gençleri peşinden sürükleyecek örgütlenme?

Sayın Ana Muhalefet liderleri,

Yapılan her şeye karşı çıkmak iyi muhalefet yapmak değildir.

Cemaat’in de AKP’nin de içinde mutlaka ve mutlaka bu gidişattan rahatsız olan dürüst ve inançlı kimseler var. Din’in istismarı ve kullanılmasına karşı çıkan hatta bu yöntem ile gençlerin dinden uzaklaştırıldığını düşünen kimseler var.
Gençler var.

Şehit anaları var.

İşsizler, ataması yapılmayanlar, haksızlığa uğrayanlar, hapislerde yatanlar, dikili bir ağacı olmadığı gibi böyle bir ümidi kalmamış olanlar, geçinemeyen emekliler, birden fazla işte çalışmak zorunda kalan memurlar var.
Toprağı olmayan, olanın işleyemediği, ziraat, hayvancılık, balıkçılık yapamayan var.
Cumhuriyet ilkelerine yürekten bağlanmış, çıkar yol arayan büyük bir kitle var.

Tek eksik helva!

Canımız helva ister.

Un var, su var, şeker var, aşçı var, her şey var.

CHP ve MHP hem kendi içlerinde ciddi olarak örgütlenir ve daha şimdiden muhtemel bir koalisyon hesabı içine girer, ortak paydalarda buluşur, yapılması gereken düzenlemeler ile başlayarak, Anayasa ve “açılımlar” hakkında bir işbirliğine girerse, bu heyecanı yaratacak kişi ve projeleri dile getirip sistemli bir şekilde çalışırsa biz bu helvayı yeriz.
ihtiyacımız olan bu kıvılcımdır.

Ülkemizin su an içinde bulunduğu konum kaynayan suya atılan kurbağa misalidir.

Kaynar suya atılan kurbağa zıplar ve kurtulur.

Oysa ılık suyun içindeki kazana atılan kurbağa keyif yaparken gittikçe ısısı artan su kaynadığında kurbağa bunu fark edemeden olur.
Gündemlere alıştıra, alıştıra, pişire, pişire sürüyorlar önümüze.
Her yaşanan rezillik bir gün öncekini unutturuyor.
Vebali boynunuza, iyi dusunun…

Bu yazıyı paylaş:
Facebook
Twitter
LinkedIn
Kaya Boztepe

Kaya Boztepe

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir