İyi güzel de kardeşim, kimse şu an itibariyle tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı’nın sahalara inerek hatta yurt dışına giderek taraflı, yanlı, tutucu ve siyasi bir kampanya yürütmesini konuşmuyor.
Kimse 2008 senesinde RTE’nin Başbakan olduğu tarihte Almanya’nın talebi üzerine bizzat kanunlaştırdığı ve hala yürürlükte olan “yurt dışında kampanya yapmamak” konusundaki maddeyi hatırlamıyor.
Hollanda’daki krizi bugün muhtarlara anlatan Cumhurbaşkanı’na sormak lazım. Hollanda ya da Almanya Başkanı kalksa dese ki “Eyyyy Türkiye, sen kimsin, ben oraya geleceğim, sen de beni içeri almazsan dünyayı ayağa kaldıracağım”! Biz de desek ki “kardeşim şimdi gelmeyin bu hafta bizim kendi seçimlerimiz var”. Onlar da dinlemeyip, haber vermeden kaçak olarak karayolundan Türkiye’ye girmeye çalışsa, cevabınız ne olur?
Yurt içinde iki puan siyasal oy kazanmak için reva mıdır koskoca ülkenin düştüğü şu durum?
Rahmetli Rauf Denktaş’a “miting yapacaksan git Kıbrıs’da yap” diyen RTE değil miydi?
Kılıçdaroğlu Avrupa’da aynı hareketle karşılaştığında Akape tam yol saldırmıştı oysa. Ne CeHaPe’nin Türkiye’yi rezil etmediği kalmıştı, ne de dalga geçmedikleri bir gün. İsteyen arşivlere girip baksın.
Şimdi ise çok tarafsız Cumhurbaşkanı’mız “Kemal sen gidicisin” diyerek miting yaparken, Kılıçdaroğlu da Hollanda ve Almanya’yı kınamakla meşguldu.
Kel başa şimşir tarak.
Nihat Hatipoğlu’nun YÖK üyeliğine atandığı canım ülkemde söyleyebildiğim tek şey:
“YÖK ARTIK”!
