Tayyip “hikâyesi yürek burkucudur” demişti Seyit Rıza için.
Bizim Kemal dün televizyonda “o bir insandı, insan” dedi.
Ben aslını söyleyeyim size, hain’di hain!
Vatan haini, satılmış cahilin tekiydi.
İngiltere Dışişleri Bakanı’na salya sümük mektup yazan bu hain Tunceli için bereketli Kürdistan toprakları diyor.
“Sayın ekselansları” diye başlıyor mektubu. “Türk Hükümeti yaptığı anlaşmalar sayesinde dış baskılardan kurtuldu, Dersim’e girmeye kalkıştı, Türk ordusunu başarısızlığa uğrattık, direnişimiz karşısında Türk uçakları bombalamaya başladı” diye vaziyeti anlatıyor, “sayın ekselanslarına sesleniyorum, hükümetinizin yüksek manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı istirham ediyorum, en derin saygılarımın kabulünü rica ediyorum” diye bitiriyor, “Seyid Rıza” diye de imzalıyor.
Bu hain mi insanı yürek burkan şahsiyet?
Bazıları da mektup İngiltere’ye değil, Fransa’ya yazılmış diyor.
Ahmaksınız diyorum ben de.
Ha Fransa, ha İngiltere.
Ne fark ediyorsa?
Ama yok bence gidip sorarsiniz Bilal Şimşir’e veya gider “The National Archives, London” devlet arşivine kayıt olup “FO 371/20864/E5529” numaralı belgeye direkt kendiniz bakarsınız.
AKP’yi anlarım “fıtratında” olabilir.
Ama CHP?
Pardon tabii bu Y-CHP. Faik Tünay gibi Cemaat mesubu olduğunu gizleme ihtiyacı duymayan, ben CHP Milletvekiliyim, CHP’li değilim diyen veya Tanrıkulu gibi Kürt Milliyetçiliği yapanların, bebek katili teröriste “sayın”, bölücülere de demokrat diyenlerin yeni partisi. Atatürk’ün oturduğu koltukta Dersim diyen ve Cumhuriyeti eleştiren bir sözde genel başkan.
Bunları eleştirip birlik, bütünlük, bölünmezlik, laiklik, Atatürk diyen bizler kimiz peki?
Bölücü!
Oh ne güzel…
Sizin gibi bütünleyiciler varken bölücülere ihtiyaç mı olur!