Kopyası alınmadan elleriyle koymuşlar gibi bulunan cd dvd kayıtları.
Sonradan eklemeler, çıkarmalar, iddia edilen tarihte kullanıma geçmemiş yazı karakterlerinden oluşan sözde belgeler.
Gizli tanıklar var bir de.
Ama çok gizli.
PKK’lisini mi ararsın, sahte haham mı?
Hepsi var.
Silivri’de mahkeme vardı bugün.
Hakimler değiştiriliyor.
Alakasız sözde davalar bir birine bağlanıp arap saçına donduruluyor ki kimse içinden çıkamasın.
Dosyalar milyonlarca sayfadan oluşuyor.
Genel Kurmay Başkanı terör örgütü kurmakla suçlanıyor.
Üyeler bir birini tanımıyor, mahkeme koridorunda karşılaşıp tanışanlar var.
Adam konuşuyor, savcı mı, hükümet ve cemaat sözcüsü mü belli değil.
Tanık, jüri, yargıç ve cellat.
Hepsi bir arada.
Belgeler savunmaya verilmiyor.
Yani suçlanıyorsun ama neden suçlandığını öğrenemiyorsun.
Gizli.
Savunmanın istediği tanıklar dinlenmiyor.
Kepaze bir orta oyunu.
Sözde müslümanların halkı soyup soğana çevirdiği Deniz Feneri ne oldu peki?
Tutuklular salıverildi.
Savcıları mahkemeye verdiler, iyi mi!
Neyseki demokrasi var.
Darbelerden de kurtulduk çok şükür.
Bölgenin en güçlü sıfır sorunsuz ülkesi konumundayız.
Bağımsız medya, yargı, kolluk güçleri.
Bağımsız Turkey.
Eğitim şahane.
İşsizlik yok denecek kadar.
Gelir seviyesi ve dağılımı makul.
Ekonomi muhteşem.
Ziraat altın günlerini yaşıyor, köylü anasını alıp gitti ama milletin efendisi.
Yolsuzluk yok.
Adam kayırma yok.
Komisyonculuk, tefecilik, devletin sırtından para kazanmak yok.
İnançlı nesil de geliyor.
Sahi 21 Aralık’da ne olacaktı?
